Soru
Tanrı’yı Sorgulamak Yanlış Mıdır?
Yanıt
Önemli olan Tanrı’yı sorgulamamız değil, O’nu ne şekilde ve hangi nedenden ötürü sorguladığımızdır. Tanrı’yı sorgulamak kendi başına yanlış olan bir şey değildir. Peygamber Habakkuk’un, Tanrı’nın tasarısının zamanlaması ve hangi yollarla yerine geleceği hakkında soruları vardı. Tanrı Habakkuk’u sorularından ötürü azarlamak yerine onu sabırla yanıtladı ve peygamber de kitabını Rab’be bir övgü ilahisiyle sonlandırdı.
Mezmurlar’da Tanrı’ya birçok sorular sorulur (Mezmurlar 10, 44, 74, 77). Bunlar zulüm görenlerin Tanrı’nın duruma el atıp kendilerini kurtarması için bütün güçleriyle yalvaran yakarışlarıdır. Peygamber Yeremya aracılığıyla Tanrı şöyle der: "Bana yakar da seni yanıtlayayım; bilmediğin büyük, akıl almaz şeyleri sana bildireyim" (Yeremya 33:3). İsa'nın kendisi şöyle teşvik ederken Tanrı'yı sorgulamak nasıl yanlış olabilir: "Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır" (Matta 7:7-8).
Kutsal Kitap'taki birçok tanrısal adam Tanrı'ya hizmet etme yetenekleri konusundaki kuşkularını dile getirmiştir. Musa şöyle yalvarmıştır: "Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler'i Mısır'dan çıkarayım?" (Mısır'dan Çıkış 3:11; ayrıca bkz. Mısır'dan Çıkış 4:1, 10-13; 6:12, 30; Çölde Sayım 11:13-15). Gidyon (Hakimler 6:15, 17, 36-40), İlyas (1. Krallar 19:3-4, 10, 14) ve Yeremya (Yeremya 1:6; 15:10) Tanrı'nın tasarısındaki konumları konusunda belirsizlik içindeydiler. İbrahim Tanrı'nın vaatlerinden kuşku duydu (Yaratılış 15:8; 17:17-18). Yeşu Tanrı'nın eylemlerini sorguladı (Yeşu 7:7-8). Rab'bin öğrencileri bile çekincelerini dile getirmişlerdir (Matta 11:2-3; Markos 6:37; Yuhanna 20:25).
Tanrı sorularımıza her zaman istediğimiz ya da beklediğimiz şekilde yanıt vermese de, bu bölümlerden Tanrı'nın içten bir yürekten gelen her samimi soruyu memnuniyetle karşıladığı sonucunu çıkarabiliriz. Ama samimiyetsiz sorular ile ikiyüzlü bir kalpten gelen sorular farklıdır. Ferisiler ve Yahudi önderler İsa'yı kandırıp tuzağa düşürmek için sık sık sorular sormuşlardır (Yuhanna 7:53-8:11; Matta 21:23-27; 22:15-22), ama İsa onlara yanıt vermeyi reddetmiştir. Kutsal Kitap şöyle der: "İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek olanaksızdır. Tanrı'ya yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir" (İbraniler 11:6). İmansızlık Rab'be güvenmemektir (Mezmur 78:22) ve Tanrı'ya karşı isyan ve itaatsizliğin bir işaretidir (İbraniler 3:12; 11:31). Kral Saul Tanrı'ya itaatsizlik ettikten sonra soruları yanıtsız kalmıştır (1. Samuel 28:6).
Tanrı'nın belirli bir olaya neden izin verdiğini merak etmek, Tanrı'nın iyiliğini veya doğruluğunu doğrudan sorgulamaktan tamamen farklıdır (bkz. 1.Yuhanna 5:10). Kuşku duymak ile Tanrı'nın egemenliğini sorgulayıp O'nun kişiliğine saldırmak aynı şey değildir. Bu tutumlar ruhsal körlükten kaynaklanır (2. Korintliler 4:3-4; Romalılar 1:21; Efesliler 4:18). Tanrı'ya ait olmayan kişiler O'nun işlerini sorgularlar (Yuhanna 5:38; 8:44-45; 10:22-42; 12:37-40).
Kısacası, dürüst bir soru yanlış veya günah değildir. Ancak acı, güvensiz veya isyankâr bir yürekten gelen sorular imansızlığın meyvesidir. Tanrı yürekten gelen sorularımızdan korkmaz, rahatsız olmaz ya da şaşırmaz. Zayıflıklarımızı ve korkularımızı anlar (İbraniler 4:15-16; 5:2) ve bizi Kendisiyle şeffaf bir paydaşlık aramaya davet eder. "Tanrı'yı sorguladığımızda", tutumumuz alçakgönüllü bir ruhu, güven dolu bir yüreği ve açık bir zihni yansıtmalıdır. Rab'be soru sorabiliriz, ancak O'na gerçekten inanmadığımız ve egemen bakış açısını kabul etmediğimiz sürece bir yanıt almayı beklememeliyiz. Tanrı yüreklerimizi (Mezmur 44:21; Romalılar 8:27) ve O'nun bizi aydınlatmasını gerçekten isteyip istemediğimizi bilir. Tanrı'yı sorgulamanın doğru ya da yanlış olduğunu içsel niyetlerimiz belirler.
English
Tanrı’yı Sorgulamak Yanlış Mıdır?