Soru
Bir Hristiyan, Müslümanların Allah'a (yani başka bir tanrıya) kurban ettiği hayvanın etinden ve helal gıdalardan yiyebilir mi?
Yanıt
Helal kelimesi Arapça'da "izin verilebilir" anlamına gelmektedir. İslam'da izin verilen yiyecekleri, nesneleri veya eylemleri ifade eder. Diğer şeylerin yanı sıra, helal et keskin bir bıçakla öldürülmeli ve kanı akıtılmalıdır. Hiçbir etobur hayvan, yırtıcı kuş veya izin verilmeyen maddelerle kirlenmiş et kullanılamaz. Bu kendi başına sağlıklı bir et hazırlama yöntemidir. Sorun, kesim işlemi sırasında etin üzerine Allah'ın adının okunmasıyla ortaya çıkar. Birçok kişi bunu hayvanın sahte bir tanrıya -bir puta- kurban edildiği şeklinde yorumlar.
Yaklaşık iki bin yıl önce Pavlus Korint'teki kiliseye putlara kurban edilen etin yenmesinin caiz olup olmadığına dair bir mektup yazmıştı, çünkü Korintliler de bu konuyla mücadele ediyorlardı. Birçok Roma kentinde olduğu gibi Korint'te de pazarlarda satılan tek et putperest bir puta kurban edilen etlerdi. Pavlus Korintli Hristiyanlara sahte bir putun hiçbir şey olmadığını söyledi. Hiçbir yetkisi yoktur. Hayvanı o yaratmamıştır ya da sahibine onu o sağlamamıştır (1. Korintliler 8:4). O halde önemli olan yiyecek ya da kurban edilen put değil, diğer insanlar için duyulan endişedir. Olgun Hristiyanlar, bir puta kurban edilsin ya da edilmesin, yiyeceğin tarafsız bir varlık olduğunun farkındadır. İnanlılar Mesih'te istedikleri gibi yemek ya da yememek konusunda özgürdürler. Ancak sevgi olmadan özgürlük bir işe yaramaz. Ve eğer putlara kurban edilen eti yemek başka bir inanlıya zarar verecekse, bundan kaçınılmalıdır. Korint'teki en yoksulların birçoğu ancak putperest bir ayin bağlamında et yiyebiliyordu; onlar için et önceki yaşamlarıyla eşdeğerdi. Bu "zayıf" kardeşler etin taşıdığı dinsel çağrışımdan henüz kurtulamamışlardı. Bu nedenle, et yemeye düşkün olan "daha güçlü" bir kardeş, daha zayıf olanı yanlış olduğuna ve dolayısıyla günah olduğuna inandığı bir eyleme sürükleyebilirdi (Romalılar 14:23). Pavlus'a göre, başka bir inanlının yürüyüşü ne yediğinden çok daha önemliydi.
Pavlus tartışmaya devam ederek ayrıntılar verir: Eğer marketten et alıyorsanız, nereden geldiğini sormayın. Bir arkadaşınıza yemeğe davet edildiyseniz, etin nereden geldiğini sormayın. Eğer etin bir puta kurban edildiği bilgisi gönüllü olarak verilirse, bundan kaçının (1. Korintliler 10:23-33). Ancak Pavlus, vicdanınız yüzünden yemekten kaçınmayın -vicdanınız Tanrı'nın sağlayışından zevk almakta özgür olduğunuzu anlamalıdır (1. Korintliler 10:30)- diyor. Eğer zayıf bir kardeşiniz sunuyorsa, onu günaha sürükleyebilirsiniz. Eğer imansız biri sunuyorsa, kurban edilen tanrıyı istemeden onaylıyor gibi görünebilirsiniz. Her iki durumda da, diğer kişi bunu gündeme getirene kadar bir sorun haline gelmez.
Elçilerin İşleri 15:23-29 olaylara farklı bir bakış açısı getirir. Burada, Yeruşalim'deki Hristiyan ihtiyarlar Antakya, Suriye ve Kilikya'daki yeni imanlılara bir mektup göndererek onlara bazı ilkeler bildirirler: "Putlara sunulan kurbanların etinden, kandan, boğularak öldürülen hayvanların etinden ve fuhuştan sakınmalısınız." Bu tutarsızlık neden? Bir olasılık coğrafyadır. Antakya, Suriye ve Kilikya Filistin'e Korint'ten çok daha yakındır. Yahudi olmayan yeni imanlılar, kendilerini hâlâ Yahudi yasasıyla özdeşleştiren Yahudi Hristiyanlar'la çok daha fazla temas kurmuşlardır. Elçilerin İşleri 15:1-12'deki sünnet meselesi gibi, yiyecek düzenlemeleri de kilisede birliği teşvik ederdi. Korint ise tam tersine Yunanistan'dadır. Putlara kurban edilmemiş et bulmak çok zor olurdu.
Müslümanların kendilerince "helal" kıldığı gıdalar da farklı değildir. Bize rızık veren tek bir Tanrı vardır. Sahte bir tanrının adına sahip çıkmak gıdaya fiziksel ya da ruhsal olarak hiçbir şey katmaz. Ancak Korintliler gibi biz de her zaman sevgiyle hareket etmeliyiz. Helal gıda yemenin yanlış olduğuna inanan kişilerle birlikteysek, onların inançlarını düşünerek bundan kaçınmalıyız. Helal olduğunu vurgulayan biri tarafından bize yemek servis edilirse, adanmış olduğu sahte tanrının otoritesini kabul etmediğimizin sessiz bir işareti olarak kaçınmalıyız. İslam'i koşullarda "helal" kılınmış gıda sunduğundan şüphelendiğimiz bir lokantada, markette, okulda ya da evdeysek, yemeli ve bunu sağlayan gerçek Tanrı'ya şükretmeliyiz.
English
Bir Hristiyan, Müslümanların Allah'a (yani başka bir tanrıya) kurban ettiği hayvanın etinden ve helal gıdalardan yiyebilir mi?